.

13 Aralık 2017 Çarşamba

kırgınlık - Nihan Kaya

Kurtların büyüttüğü kızları evcilleştirebilirsiniz; ama kitapların büyüttüğü bir kız, etini cendereye sıkıştırsanız dahi bu dünyaya uyum sağlamayacaktır.


"Benim yaşadığım gezegende kadınların bedeni üçe ayrılır. Kadının bedeni ile kurduğu ilişki, bedeniyle kendisi tek başına ilişki kurarken başka, toplum karşısında başka, hayatındaki erkek karşısında başkadır. Kadının bedeniyle ilişkisi bu nedenle paramparça, bu nedenle karmaşıktır."



Merhaba 🤗Aralık ayının 4.kitap yorumuyla geldim.Kitabı okurken hikayemde görmüşsünüzdür sürekli alıntılar paylaşmış ve herkesi meraklandırmıştım. Bu tür kitapları bulmak çok kolay olmuyor o ayrı bir de ben kitabı sipariş vermek istediğim gün kitap 2.baskıya geçince tükenmiş ve siparişime ekleyememiştim.

Ama sonra kitap bana hediye olarak gelince çok mutlu olmuştum. Kırgınlık kitabından bahseden, beğenen çok fazla kişiyi görüyordum,bu yüzden beğeneceğimden şüphem yoktu ve beklentim yüksekti. Kitap beni hayal kırıklığına uğratmadı hatta beklentiminde üstündeydi. Hele o sonu, çok çok güzeldi..

Kırgınlık benim başında roman sandığım, okurken hikaye kitabı olarak düşündüğüm bittikten sonra kafamın çok karıştığı ama ben de güzel izler bırakan bir kitap oldu. Kitabımız roman ama kısa kısa hikayeler, sonu olmayan hikayelerden oluşuyor. Nasıl ki hayatı sonu için yaşamıyorsak, bir kitabı da sonu için okumamak gerekir ana fikrini veriyor bizlere. Hayatı olduğu gibi geleceği yada geçmişi düşünerek değil, şuan ki gibi yaşamamız gerektiği düşüncesiyle, ama yaşadığımız o kırgınlıkları da bir kenara bıraksak bile unutmamayı öğretici bir dille aktarmış yazar.






Ben kitabı okurken hayatımı, arkadaşlarımı, tanımadığım herkesi, dünyayı sorguladım ve kitapta kendime dair bir çok yanıt aradım. Çünkü bu hikayelerdeki herkes, her şey bizdik, bize ait duygular, düşünceler yaşamlar vardı. Daha önce bu kadar derin ve kapsamlı, aynı zamanda akıcı bir kitap daha okumadım. Romansa evet daha iyilerini okudum. Ama hikayeyse hayır henüz daha iyisini okumadım. Hatta bir ara kitabı hikaye zannedip kendime yeter artık hikaye zehirlenmesi yaşıyorsun biraz da başka şeyler oku diye kızdım.Başından kitabın ortalarına kadar nasıl aktı, gitti anlamadım. Şöyle 30,40 sayfası kaldı kitap yürümüyor, takıldı eyvah dedim bitmicek. O kadar ki okuduklarımı sindiremedim, hani çok yemişimde daha fazla yiyemem doydum der gibiydim.
Mutlaka okuyun ben çok sevdim...
.📚
.

.
.

*' Bugün sokakta iki adam gördüm. İki kocaman adam. Sapasağlam iki adam. Hiçbir eksiği olmayan iki adam. Adamlardan biri diğerine vurmaya başladı ve taraftaki herkes seferber oldu onları ayırmak için. Kocaman bir adam bir başka kocaman adama vurunca herkes hiç düşünmeden müdahale ediyor. O zaman, bir yetişkin bir çocuğa vurunca neden herkes böyle sessiz? Bir çocuk, bir yetişkinden her anlamda ama her anlamda daha zayıf, daha güçsüz, kalıcı yaralar almaya daha çok müsait değil mi? Birinin birine vurmasını göreceksem eğer, bir yetişkinin bir çocuğa değil, bir çocuğun bir yetişkine vurmasını görmeyi tercih ederim. Ama her açıdan zaten daha güçlü olanı korumaya "saygı" adı verilmiş, saygı da müesseseleştirilmiş. '

.
.
5/5 🌟🌟 🌟 🌟 🌟

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düzenleme

back to top .