.

30 Mart 2017 Perşembe

Sema kaygusuz-Yüzünde Bir Yer

Şubat ayında bitirdiğim 3.kitabın yorumuyla geldim.Bir arkadaşım kitap okumadığım zaman kendimi gerizekalı gibi hissediyorum demişti.Peki hiç okumayanlar ,yani hiç okumamış olanlar siz neler hissediyorsunuz?
Okumak isteyip okuyamayanlara bir şey diyemiyorum çünkü bazen o hastalığa ben de yakalanıyorum ama sonra geçiyor.Önemli olansa şuan çay koydum kendime bisküvi eşliğinde yorum yazmanın güzelliği hiç bir şeyde yok.O değilde okumuş olduğum kitabın güzelligi,bana kattıkları,bana anlattıkları hic bir şeyde yok.
.
Sema kaygusuz'un Sandık lekesi kitabını bir çırpida okumuştum ve nasıl bittiğini anlamamıştım.Bu kitapsa bana yapıştı resmen cümleleri başa alıp tekrar okudugumdan biraz uzadı.Kimse hızlı yada yavaş okumuyor aslında.Kitap sizi rehin alıyor yada sizden hoslanmiyor ve kendini okutturmuyor size yani sıkıntı sizde değil kitapta.Doğru kitabı bulamıyorsunuz.Size sizi yansıtan aynanız olan kitabı bulmak mesele.
Çamaşırlarınızı iyi sıkmayan makinayı kullanmaya devam etmeyin,değiştirin.
.
Dersimden İstanbul'a uzanan hızır,bese ve hepimizin hikayesi yüzünde bir yer.Hızır herkesin kılığına girerek bize insanı,insanların hikayesini ,incir ağacının hikayesini anlatırken insanın gitmediği düşünce şehri de kalmıyor.Geçmişten günümüze her tema bu kitapta can bulmuş.Özellikle incir ağacının hikayesini okurken etkilenmemek mümkün değil.Yazarın bu kadar derin,bizi anlatan hikayeler yazması ve cümlelerindeki keskinlik kesinlikle ayrı bir mükemmellik zaten.Kitaplarını okumaya devam edeceğim ve sizlerle de paylaşacağım ki bu mükemmel kitaplardan mahrum kalmanızı istemem..Önce sandık lekesi ,sonra bu kitap tavsiyemdir..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düzenleme

back to top .